Turgutlu’da Biyogaz Atıklarına Tepkiler
Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL
(İZMİR) – Manisa’nın Turgutlu ilçesinde faaliyet gösteren biyogaz enerji santralinin atıklarının çevreye boşaltılmasına bölge halkının tepkisi devam ediyor. Bölgede tarım ve hayvancılıkla uğraşan Süleyman Öker, atıklar nedeniyle tarımın bitme noktasına geldiğini belirterek “Biz çiftçiler olarak çok mağdur durumdayız. Buralar eskiden tertemiz ve berraktı. Kendimiz buradan su içerdik. Şimdi balıklar ölüyor. İnsanlar da ölecek yakında, sadece hayvanlarla kalmayacak” dedi.
Manisa’nın Turgutlu ilçesi Sinirli köyü yakınlarında faaliyet gösteren Ecofer Biyogaz Enerji Santrali’nden Gediz Nehri’ne ve çevredeki arazilere atık boşaltıldığı iddialarına tepkiler devam ediyor.
Çevre halkı, atıklar nedeniyle Gediz Nehri’nde balık ölümlerinin yaşandığını ve nehrin zift rengine büründüğünü ifade ederken, atıklar nedeniyle tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini söyledi.
Deveci: “Büyük balıkları toplattırdılar burada”
Sinirli Mahalle Muhtarı Ahmet Deveci, kendisinden; bölgedeki sorunu kamuoyuna duyurmak için alana giden CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen’in gelişinin engellenmesinin istendiğini belirterek şunları söyledi:
“Aşağı yukarı 20-25 gündür sorun yaşanıyor. Gelip oradan dönüyorlar. Tarla sahipleri döktürdü sonra diğer yana döndüler. Bunu döktürenler arasında Turgutlu korumasının da eli var. Adam izin veriyor, tarlasına döktürüyorlar. Ama çaya dökmeleri çok kötü. Çaya dökmeleri bitkiye de yansır, hayvanlara da yansır. Hayvan gelir ölü balığı yer o da ölür. Geçenlerde milletvekili geldi. Onun geleceğini duydular. Büyük balıkları toplattırdılar burada. İki tane bekçi var burada. Milletvekilinin geleceği gün beni aradılar. ‘Abi sen muhtarsın, senin yetkin var. Onu durdur gelmesin’ diye. Ben de ‘Neden durduralım, zarar var’ dedim. Mahsulü kurutur, bağı kurutur, domatesi kurutur bunlar. Tarım arazileri etkileniyor döktürünce. Bazıları aşırı döktürüyor. Domates, mısır kuruyor. Bundan iki sene önce biri 50 dönüm darı ekti. 10-15 dönümü kurudu.”
Yakup: “En sonunda ben Ankara’ya kadar gitmeyi düşündüm”
Köyde çiftçilik ve zeytincilikle uğraşan Osman Yakup, zeytinliklerinin atıklardan etkilendiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Aşırı derecede koku ve balık ölümleri var. Bugün doğada yaşayan hayvanlar, bizim hayvanlarımız hepsi etkileniyor. Biyogazın kendi şeyi eğil. Biz müracaat ettik bize ‘nakliye şirketleri yapıyor’ diyorlar Yani bu pisliği nakliye şirketlerinin üzerine atıyorlar. Zeytinliklerimin oraya da geliyor atıklar. Yakalamak için çok uğraştım, geceleri de gidip devriye gezdim. Bizi mi takip ediyorlar ne yapıyorlar bilmiyorum. Köylü bizim arkamızda durmuyor. En sonunda ben Ankara’ya kadar gitmeyi düşündüm. Gediz Çayı, Salihli’den başlıyor Menemen’e kadar gidiyor. Vahşi hayvanlar var, domuzlar. Buradan su içiyorlar. Şu anda o da içemez.”
Öker: “Ben yıllar önce de video çektim yolladı ama kimse oralı olmadı”
Bölgede çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan Süleyman Öker ise tesisin 3-4 yıl önce faaliyete geçtiğini belirtirken o dönemden beri aynı sorunları yaşadıklarını ve şikayetlerinin görünmediğini ifade ederek şunları kaydetti:
“Devlet destekli hayvancıyım. Biz hayvanlarımızı buralardaki meralarda otlatıyoruz ya da bağlara götürüyoruz. Mecburen bu biyogazın döktüğü pisliklerden koyun geçiyor. Oradan parazitleri ve hastalıkları kapıyor. Biz bu hayvanları insanlara yediriyoruz. Bu vasıtayla hayvanlar da zehir alıyor ve bir şekilde insanlara da geçiyor. Biyogaz bizim ovayı mahvetti. Biz bu sorunu 3-4 yıldır yaşıyoruz. Ben yıllar önce de video çektim yolladım ama kimse oralı olmadı. Herhalde bu rant işi dedim. Biz çiftçiler olarak çok mağdur durumdayız. Buralar eskiden tertemiz ve berraktı. Kendimiz buradan su içerdik. Şimdi balıklar ölüyor. İnsanlar da ölecek yakında sadece hayvanlara kalmayacak.”
“Rant kazanacağız diye bizleri, doğayı, hayvanı yok sayıyorlar”
Bölgede yaşanan kirliliğin milyonlarca insanı etkileyeceğinin altını çizen Öker, şunları söyledi:
“Benim buralarda arazim var. Sondajım var orada. Buradan yeraltına inen sulardan insanlara ve bitkilere verdiğimiz sulara karışsın… Sadece hayvan değil, bitkisel olarak da tehdit altındayız. Yetkililerden bir çare istiyoruz. Menemen’e kadar gidiyor bu. İzmir’de balık ölümleri başladı diyorlar. Sebepleri neler? İzmir’e akan su buradan gidiyor. Turgutlu’dan giden bu zehir büyükşehirlere ulaşıyor. Rant kazanacağız diye bizleri, doğayı, hayvanı yok sayıyorlar.”